0vaF. Tetanoz aşısının yan etkileri aslında birçok insanda meydana gelmektedir. Farklı yan etkileri olan bu aşı nadir de olsa bazı insanlarda çok büyük yan etkiler meydana getirerek kişileri zor duruma sokabilmektedir. Bu nedenle aşı yapılmadan önce bu gibi durumların göze alınması gerekmektedir. Eğer kişi herhangi bir özel toplantı ya da organizasyona katılacak ise bu durumda tetanoz aşısını bir daha düşünmelidir. Çünkü bu aşı her an kişide de yan etkilere neden olabilir. Tetanoz aşısının yan etkileri kimi zaman o anda değilde aşı yapıldıktan birkaç saat sonra görülebilmektedir. Tetanoz aşısının yan etkileri bazı insanlara da sağlık personelinin yaptığı hatalar nedeni ile meydana gelebilmektedir. Özellikle aşırı doz ya da enjektöre alınan ilaçla birlikte hava kişide farklı yan etkilere neden olmaktadır. Bu nedenle tetanoz aşısının yan etkilerinden etkilenmemek için sağlık merkezinin de iyi seçilmesi gerekmektedir. Bu aşının yan etkileri kimi zaman sadece bir çeşit görülürken, bazı insanlarda iki yan etki hatta üç yan etki görülebilir. Fakat belirtmek isterim ki bu aşının yan etkileri yatağa düşürecek kadar yoğun olarak görülmez. Bu nedenle meydana gelen yan etkilerde kişinin tıbbi bir müdahaleye ihtiyacı olmaz. Fakat bu durum eğer bebeklerde görülüyorsa kesinlikle bir doktor muayenesi gerekebilir. Çünkü bebeklerde bu durum biraz daha ağır geçebilir. Tetanoz aşısının normal şartlarda görülen yan etkileri şunlardır;Tetanoz aşısının en büyük yan etkisi tabi ki kişilerde aşı yapılan bölgede şiddetli ağrı ve sertleşme durumudur. Bu durum hemen hemen her tetanoz aşısı yaptıran insanda meydana gelmektedir. Özellikle çocukların bu ağrıya dayanamamaları nedeni ile bu durum oldukça büyük bir problem olmaktadır. Meydana gelen bu ağrıların en büyük nedeni tabi ki tetanoz aşısının kolda bulunan kaslar içerisine yapılmasıdır. Kaslar içerisinde meydana gelen sertleşme ve sıvının enjekte edilmesi sırasında kişide oldukça ağrı meydana gelir. Bu durum genellikle birkaç gün bu şekilde devam eder. Tabi ki ağrı en fazla 2 gün sürer. Fakat meydana gelen şişlik biraz uzun sürelerde geçecektir. Meydana gelen acı genellikle personelin aşıyı yapmasına bağlıdır. Bilgili bir sağlık personeli oldukça kolay bir şekilde bu sorunu azaltır. Şişlik ve kızarıklıklar tetanoz aşısının yan etkileri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Çünkü aşı yapılan bölgede oldukça şişlik meydana gelebilir. Bu durum aslında herkeste görülmeyebilir. Fakat aşı yapan kişilerin çoğunda bu durum meydana gelecektir. Bu durum bazen iltihaba bağlı olarak ortaya çıksa bile aslında birçok zaman kasların azda olsa incinmesinden dolayı meydana gelmektedir. Yani meydana gelen her şişlik ve kızarıklık kötü düşünülmemelidir. Bağışıklık sistemi bazen tetanoz aşısı ile aniden karşılaşınca farklı tepkiler verebilmektedir. Bu yan etki en çok çocuklarda meydana gelmektedir. Eğer sizlerde de bu gibi problemler olur ise en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız sağlık açısından önemlidir. Bağışıklık sitemi bu gibi durumlara genellikle yüksek ateş, bulantı gibi durumlar ile tepki verecektir. Bazı insanlarda alerjik problemler bulunmaktadır. Kişi bu durumun farkında olsa da olmasa da tetanoz aşısının yan etkileri bu kişiyi etkileyip eklediği bilinmez. Bu nedenle alerjik reaksiyonlar meydana gelebilir. Bazen kişilerin kullandıkları ilaçlar ile tetanoz aşısı büyük bir etkileşime girerek kişinin cildinde kızarıklıklar ya da mide bulantısı gibi yan etkiler çocuklarda bu aşının yapılması sonrasında bir süre iştahsızlık ya da ishal gibi sindirim sorunları görülebilmektedir. Son Güncelleme 073117 Tetanoz Aşısı Yan Etkileri ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 1 Yorum Yapılmış "Tetanoz Aşısı Yan Etkileri" Bir kaç gün içinde tüm sınıftaki arkadaşlarıma tetanoz aşısı yapıldı. Arkadaşlarımın yarısından fazlasında iğnenin yapıldığı bölgede; Şişlik, morarma ve ağrılar görüldü. Acaba tetanoz aşısının günü geçtiğinden dolayı mı bu rahatsızlık ortaya çıktı? Yada tetanoz aşısının yan etkileri arasında bu problemler bulunuyor? Bilgilendirmeniz için şimdiden teşekkürler. Cemil Akpınar . 155517CEVAP YAZ Aşıdan Sonra Banyo Aşıdan sonra banyo, BCGverem aşısı dışındaki öbür bütün aşılar, bebeğin banyo yapmasına mani değildir. Ancak; BCG sonrasında aşı mahalline 3 gün süreyle su değmemesi gerekiyor. Bebeğin aşıları doğar doğmaz başlayacak, anneyle beraber hastaneden tab... Aşı Yerinin Şişmesi Bebeklerde uygulanan aşının önemi, özellikle bebeklere uygulanan aşılar hem sağlıkları hem de gelişimleri açısından oldukça büyük rol oynamaktadır. Genel olarak her bebeğin karşılaşacağı hastalıklara karşı vücudunun daha dirençli ve bağışıklık sistem... Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur Tetanoz Aşısı Kaç Yıl KorurTetanos; Clostridium tetani adı verilen bakterinin sebep olduğu bir hastalıktır. Bakteri vücuda girdikten 3-15 gün sonra kaslarda aşırı kasılmaya ve sinirlerin felç olmasına neden olarak solunumun durmasına bağlı ölümle so... Opa Aşısı OPA aşısı diğer adıyla çocuk felci aşısıdır. Çocuk felci hastalığının aşısı OPA Oral Polio Aşısı ve IPA İnaktif Polio Aşısı olmak üzere iki çeşittir. İnaktif Polio Aşısı enjeksiyon yöntemiyle uygulanan inaktif ölü bir aşıyken OPA ağızdan damla ... 18 Ay Aşısı 18 ay aşısı, aşı, vücutta hastalığa yol açan mikropların hastalık yapma kabiliyetlerinden temizleyerek, oluşturulmuş biyolojik maddelerdir. Aşı bir tedavi yöntemi değildir. Fakat hastalıklardan korunmak ve hastalık bulaşmadan önce vücutta savunma mad... Kuduz Aşısı Kaç Yıl Korur Kuduz Aşısı Kaç Yıl Korur, Kuduz, Beyin ve sinir sistemini etkileyen viral bir hastalıktır. Kuduz ısırılma sonucu veya salya ile açık yaraya temas etmesiyle bulaşır. Köpekler, kediler, vahşi et oburlar ve fareler kuduz mikrobu taşıyabilir. Kuduz gere... Corona Aşısı Corona aşısı, Aşı bir köpek aşı çeşididir. Aşının etkeni canine corranavirus'tür. Bu aşının enfeksiyonu sindirim sistemi ile yani oral yol ile bulaşmaktadır. Bu hastalığı taşıyan köpekler iki hafta süresince dışkı yolu ile bu virüsü etraflarına bulaş... Civciv Aşıları Civciv Aşıları, tavuk ve kanatlı diğer tür hayvan yetiştiriciliği üretim için ve hobi için çok yaygınlaştı. Bu işi bilende, bilmeyende var dikkat edilecek noktalar var yetiştiricilikte bunlardan en mühimi hayvanın sağlığıdır. Sağlıklı hayvanlara sahi... Verem Aşısı Sonrası Verem Aşısı Sonrası, verem aşısı uygulamasından sonra yaşanan bir takım yan etkiler vardır. Bu yan etkiler aşının muhteviyatı ve bedende yaratacağı değişiklikler ile ilgilidir. Aşı uygulaması herhangi bir virüs ya da bakteriye karşı o virüsün aktif y... Dabt İpa Aşısı Dabt İpa Aşısı, Aşı, ölü ya da zayıflatılmış mikroorganizma içeren bakteri veya virüs ve enfeksiyon hastalıklarının tedavi ve korumasında kullanılan tıbbi ürünlerdir. Aşın etki mekanizması doğal hastalığa benzerdir; her ikisi de bağışıklık sistemi... 6 Ay Aşıları 6 Ay Aşıları; Bebeklerde dönemi, artık bebeğinizin hafif hareketlenmesinin başladığı evredir. Tanıdıkları insanlarla yabancıları ayırt edebilir. Ellerini kullanmaya başlar ve elleri ilgisini çeker. Artık yavaş yavaş tüm parmaklarını birlikte kul... Askerde Yapılan Aşılar Askerde yapılan aşılar, Önemli görevlerini ifa etmek için silah altına alınmış şahısları söz konusu görev süreleri sonucunda hastalıklardan muhafaza edici mühim aşılar da zaman kaybetmeksizin yapılmaktadır. Sıcak veya soğuk mevsim fark etmeksizin yap... Aşıdan Sonra Banyo Aşı Yerinin Şişmesi Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur Opa Aşısı 18 Ay Aşısı Kuduz Aşısı Kaç Yıl Korur Corona Aşısı Civciv Aşıları Tetanoz Aşısı Yan Etkileri Verem Aşısı Sonrası Dabt İpa Aşısı 6 Ay Aşıları Askerde Yapılan Aşılar Aşı Macunu 2 Yaş Aşısı Dut Aşısı 1 Yaş Aşısı Polio Aşısı K Vitamini Aşısı Tavuk Aşıları Kpa Aşısı Armut Aşısı Kedi Parazit Aşısı Td Aşısı Nedir Menenjit Aşısı Aşıyı Kim Buldu Rota Aşısı Aşı Vurma Synagis Aşısı Tetanoz Aşısı Popüler İçerik Aşı Macunu Aşı macunu, aşı veya budama bölgesinin harici etkenlerden kayıp görmesini ve su kaybını önler. Aşılar doğruca olarak da mevsimle alakalı değildir. Bur... 2 Yaş Aşısı 2 Yaş Aşısı, Çocuklar 2 yaşına geldiğinde hepatit A aşısı yapılmalıdır. Hepatit A ağız yoluyla bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. Hepatit A olan kiş... Dut Aşısı Dut aşısı, Dut ağacları meyvesi ve ipekçilikte yararlanılan yaprakları için yetiştiriliyor. İki çeşit dut çeşiti vardır. Bunlar beyaz dut ve karadut o... 1 Yaş Aşısı Bir yaş aşısı Genel olarak bir yaşını tamamlamış olan bir bebeğin Hepatit B ve rotavirüs aşılanması tamamlanmış, üçer doz şeklinde difteri-tetanoz- ... Polio Aşısı Polio Aşısı, Polio, bir virüsün sebep olduğu hastalıktır. Vücuda vasıtası ile girer. Bazen ciddi olan hastalığa neden olmaz. Ancak bazen felce neden o... K Vitamini Aşısı K Vitamini Aşısı; Doğum hemen sonra yapılan Hepatit B aşısının haricinde, günümüzde artık sürekli bir şekilde yapılan K vitamini aşısı birçok ailenin ...
Tetanoz Aşısı Sonrası Kol Ağrısı; Tetanoz aşısı ölümcül tetanoz hastalıklarından korunmak için kas dokusu içerisine yapılan bakteri toksinleri içeren bir aşıdır. Tetanoz aşısı sağlık bakanlığının da onaylamış olduğu bir aşıdır. Yeni doğan bebeklerden yetişkin kişilere kadar yapılan bir aşıdır. Tetanoz aşısı ihmal edilmemesi gerekmektedir. Allah korusun paslı çivi batması gibi durumlarda hastalık nüks etmekte ve ölümcül olabilmektedir. Tetanoz aşısı tetanoz hastalığından bizi korumaktadır. Aşı üç doz halinde yapılmakta ve kalçadan değil de sağ veya sol koldan yapılmaktadır. Tetanoz aşısı yapıldığında kişiden kişiye göre reaksiyonları farklı Aşısı Sonrası Kol Ağrısı; Kişide aşının yapıldığı kolda kızarıklık, şişlik olabilmektedir. Bazen nadir de olsa aşının yapıldığı kol tamamen şişebilmektedir. Tetanoz aşısı ayrıca baş ağrısı ateş gibi farklı reaksiyonlar gösterebilir. Tetanoz aşısı denildiği gibi ağrı, kızarıklık veya şişlik olsa da aşının yapmış olduğu yan etkiler olduğu için yaklaşık olarak 3-7 gün sonra kendiliğinden geçecek ve hatta kişinin kolunda iz bile kalmayacaktır. Tetanoz aşısı olan kişi, aşının olunduğu gün banyo yapmaması ve aşı olan kolunu zorlayacak hareketlerde bulunmaması gerekmektedir. Aksi durumda kolu daha fena ağrıyacak ve canı yanacaktır. Son Güncelleme 231639 Tetanoz Aşısı Sonrası Kol Ağrısı ile ilgili bu madde bir taslaktır. Madde içeriğini geliştirerek Herkese açık dizin kaynağımıza katkıda bulunabilirsiniz. 9 Yorum Yapılmış "Tetanoz Aşısı Sonrası Kol Ağrısı" Ben dün aşı oldum kolum fena halde Ağrıyor ne yapabilirim Burak . 1831541 YANITI GÖRÜNTÜLE Bende pazartesi aşı oldum ayagima pasli çivi battı 2 kolumda cok kötü agrio kizardi ve şişti aşı oldugum kolum cok cok kötü agrio hareket ettiremiyorum Damla . YAZ bende çarşamba günü oldum ama çok agrı yapıyor arada hissetmiyorum karımcalaşıyor sol kolumdan vurdurdum iki kolumda acıyor neden Damla . YAZ Ben de sol kolumdan oldum kolumu kaldıramıyorum üstüne yatamiyorum dokunamiyorum bile hemen geçer inşallah Ali Fuat . YAZ Ben aşıyı olduktan beş gün sonra koluma aldığım darbe ile arttı hiç kipirdatamiyorum canım çok acıyor ne yapabilirim İrem . YAZ Dün oldum hala acıyo aşı olduğum kolum felçli gibi şuan oynatamıyorum. Oynattığım anda kopuyomuş gibi hissediyorum. Boşver . YAZ Ya ben sol kolumdan oldum ama sağ kolum acıyor napabilirim Sanane . YAZ Bende bugün oldum çok ağrıyor umarım 1 yada 2 günde geçer Eylül . YAZ yaa bu gün oldum 4 5 gibi saat 11 geçmedii ya Salihhhhhhhh . YAZ 1 Doz Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur 1 doz tetanoz aşısı kaç yıl korur Bağışıklık sisteminin güçlenip daha sağlıklı bir vücuda sahip olmak için yapılan tetanoz aşısı vücut için gerekli olan bir aşıdır. İçerisinde canlı bakteri bulunamadığı için hamilelik dönemlerinde de yapılabilir bir... Tetanoz Aşısı Nerden Vurulur Tetanoz aşısı nerden vurulur sorusu sıklıkla karşılaşılan ve bir o kadar da merak edilen bir sorudur. Tetanoz aşısı nerden vurulur sorusunu cevaplamadan önce tetanoz aşısı nedir bundan bahsedelim. Halk arasında kazıklı humma olarak da bilinen tetano... Tetanoz Aşısı Sonrası Banyo Yapılırmı Tetanoz aşısı sonrası banyo yapılır mı sorusunun cevabı kişileri en çok meraklandıran cevaplardan biridir. Bu meraklanma durumunun ana nedeni aşıdan sonra banyo yapmanın iyileşmenin aksine kötüleşme durumunun ortaya çıkabilmesidir. Uzmanlar her aşı i... Tetanoz Aşısı Kaç Kere Yapılır Tetanoz aşısı kaç kere uygulanır, Mikroorganizma bulundurmayan zararsız aşılar içerisinde yer alırken; suçicegi, kızamık gibi aşılardan içeriği farklıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından belirli dönemlerde uygulaması yapılmaktadır. Özellikle hamilelere u... Tetanoz Aşısının Ağrısı Nasıl Geçer Tetanoz Aşısının Ağrısı Nasıl Geçer, Tetanoz aşısı karın içine yapılan enjeksiyon ile uygulanır. Bu uygulama esnasında kişinin biraz canı yanabilir. Tetanoz aşısı içeriğinde bakteri ve toksin barındırır. Vücuttaki bakteri ve toksinlere karşı savaşabi... Tetanoz Aşısı Süresi Tetanoz aşısı süresi koruma ve aktivasyon süresi olarak iki şekilde ele alınabilir. Koruma süresi aşının doz sayısına ve uygulanma aralıklarına göre farklılık gösterirken aktivasyon süresi kişinin bağışıklık sisteminin durumuna göre 4-16 saat arasınd... Tetanoz Aşı Takvimi Tetanoz Aşı Takvimi, Bebeğin tetanoz rahatsızlığına yakalanmaması için doğumundan itibaren uygulanmaya başlanan bir aşı çizelgesidir. Bu çizelgede, bebek doğduğunda 2.,3. ve 4. aylarda ilk üç dozu uygulanır, 16. ve 4. doz uygulanır, ilköğr... Tetanoz Aşısı Acıtırmı Tetanoz aşısı acıtırmı, bu kişinin acı eşiğine, aşıyı uygulayan kişinin tecrübesine ve aşı için kullanılan iğnenin kalınlığına göre değişiklik gösterir. Ancak tetanos aşısı penisilin ve ağrı kesici ilaçlar kadar can acıtan bir uygulama Yetişkinlerde Tetanoz Aşısının Yan Etkileri Yetişkinlerde tetanoz aşısının yan etkileri, Tetenoz aşısı vücudu çoğu zaman clostidium tetani virüsünden korumak için yapılan bir aşıdır. Bu virüs insan vücudunda genellikle paslı metallerin vücuda zarar vermesinden veya paslı çivi batma vakalarında... Tetanoz Aşısı Nereye Yapılır Tetanoz aşısı nereye yapılır, Genel olarak enjeksiyon yapılan bölgeler ya damar içerisine ya da müsküler İ. M olarak kas içerisine yapılmaktadır. Tetanoz aşısı her iki kolun deltoid denilen kas bölgesine yapılır. Yapılan tetanoz aşısı kiş... Tetanoz Aşısı Kimlere Yapılmaz Tetanoz Aşısı Kimlere Yapılmaz, Tetanoz aşısı yapılarak insanları bu hastalığa karşı korumasını yapabilecek konuma getirilerek, insanların bu hastalığa maruz kalmasının önüne geçilir. Çocuklara, Sağlık kuruluşları tarafından bu hastalığın önüne ge... Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur, Tetanoz halk arasında kazıklı humma olarak bilinmektedir. Bakterilerin açık yaralar yolu ile insan ve hayvanlara bulaşmaktadır. Tetanoz hastalığından korunmak amacı ile yapılan aşıya ise tetanoz aşısı adı verilmiştir. Ate... 1 Doz Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur Tetanoz Aşısı Nerden Vurulur Tetanoz Aşısı Sonrası Banyo Yapılırmı Tetanoz Aşısı Kaç Kere Yapılır Tetanoz Aşısının Ağrısı Nasıl Geçer Tetanoz Aşısı Süresi Tetanoz Aşı Takvimi Tetanoz Aşısı Acıtırmı Yetişkinlerde Tetanoz Aşısının Yan Etkileri Tetanoz Aşısı Nereye Yapılır Tetanoz Aşısı Kimlere Yapılmaz Tetanoz Aşısı Kaç Yıl Korur Tetanoz Aşısı Ne Zaman Yapılır Tetanoz Aşısı Kaç Doz Yapılır Tetanoz Aşı Kartı Tetanoz Kan Tahlilinde Belli Olurmu Tetanoz Aşısı Kol Ağrısı Tetanoz Aşısı Kaç Yaşında Yapılır Tetanoz Aşısı Ağrısı Nasıl Geçer Tetanoz Aşısı Sonrası Kol Ağrısı Tetanoz Aşısı Gebelikte Kaçıncı Haftada Yapılır Gebelerde Tetanoz Aşı Takvimi Tetanoz Aşısının Faydaları Tetanoz Aşısı Hangi Kola Yapılır Tetanoz Tetanoz Aşısı Zararları Ameliyatlarda Tetanoz Aşısı Yapılır Mı Tetanoz Aşısı Sonrası Tetanoz Kuluçka Süresi Tetanoz Aşısı Alkol Popüler İçerik Tetanoz Aşısı Ne Zaman Yapılır Tetanoz Aşısı Ne Zaman Yapılır, tetanoz gram-pozitif şeklinde anaerobik basil "Clostridium" tetanoz bakterisinden kaynaklı olarak meydana gelen özelli... Tetanoz Aşısı Kaç Doz Yapılır Tetanoz Aşısı Kaç Doz Yapılır, tetanoz aşısının dozları Sağlık Bakanlığının belirlemiş olduğu dozlarda bebeklere, gebelere, yetişkinlere ve çocuklara ... Tetanoz Aşı Kartı Tetanoz aşı kartı; herkesin alması gereken ve özellikle hamilelik süreci yaşayan kadınların mutlaka alıp takip etmesi gereken bir karttır. Tetanoz aşı... Tetanoz Kan Tahlilinde Belli Olurmu Tetanoz Kan Tahlilinde Belli Olurmu, Tetanos rahatsızlığı cilt yaralanmaları ve zedelenmeleri sonrasında ortaya çıkar. Tetanos çoğunlukla paslı çivi ... Tetanoz Aşısı Kol Ağrısı Tetanoz Aşısı Kol Ağrısı, karın içi enfeksiyonun bakteri ve toksinleri içeren hastalıktır. Çocuk ve yetişkinlere yapılan aşıdır. Hastalıklara karşı ko...
Sağlık Tetanoz Aşısının Yan Etkileri Nelerdir? Share Tweet Tetanoz, nadir görülen ancak potansiyel olarak oldukça tehlikeli bir hastalıktır. Kasların sertleşmesine ve sıkılaşmasına neden olan bu hastalık, toprakta ve gübrede yaşayan Clostridium tetani isimli bakterinin açık yara veya çiziklerden vücuda girmesiyle ortaya çıkar. Bilinen bir tedavisi olmasa da tetanozla mücadelede en etkili yöntem aşıdır. Diğer yandan, herhangi bir aşıda olduğu gibi tetanoz aşısı da bazı yan etkilere yol açabilir. Makaleye Genel Bakış Tatanoz Aşısına Genel Bakış Tetanoz Aşısının Yaygın Görülen Yan Etkileri Enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişme veya kızarıklık Hafif ateş Baş ağrısı ve vücut genelinde ağrılar Halsizlik ve yorgun hissetmek Bulantı, kusma ve ishal Tetanoz Aşısının Nadir Görülen Ciddi Yan Etkileri Kimler Tetanoz Aşısı Olmamalıdır? Tetanoz Aşısından Sonra Banyo Yapılır mı? Tatanoz Aşısına Genel Bakış Tetanoz hastalığını bir başkasından kapmazsınız. Başka bir ifadeyle, tetanoz insandan insana buşamaz. Hastalığa neden olan bakteriler, toz, toprak ve gübre yığınlarında bulunur. Clostridium tetani isimli bu bakteriler, açık yaralardan ve hatta küçük bir çizikten bile kolaylıkla vücuda girebilir ancak çivi gibi hijyenik olmayan metallerin saplanması sonucu enfekte olmak daha olasıdır. Eğer yanlışlıkla paslı bir çiviye bastıysanız, ilk gündeme gelen konunun tetanoz aşısı olması bu yüzdendir. Dünya genelinde tetanozun bilinen herhangi bir tedavisi yoktur. Bununla birlikte, bu hastalıkla mücadelede en etkili yöntem hiç şüphesiz tetanoz aşısıdır. Ülkemizde bu aşı, bebeklere ikinci, dördüncü ve altıncı aylarında beşli karma aşısı içinde yapılır. 18. ayın sonunda ise pekiştirme aşısı vurulur. Ek olarak, 11 ila 12 yaşları arasında ve her 10 yılda bir kere tetanoz aşısı yapılır. Tetanoz aşısı, omuzdan deltoid kası yapılır ve aşıyı yaptıran çoğu insan herhangi bir semptom yaşamaz ancak diğer tüm aşılarda olduğu olduğu gibi bazı kişilerde yan etkiler gösterebilir. Aşağıda, tetanoz aşısının yaygın görülen hafif yan etkilerini ve nadir görülen ciddi yan etkilerine değiniyoruz… Tetanoz Aşısının Yaygın Görülen Yan Etkileri Tetanoz aşısı sonrası görülen yan etkilerin çoğu hafif şiddetlidir ve genellikle birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Öte yandan, bu yan etkilerin büyük çoğunluğu vücudun hastalığa karşı bağışıklık oluşturmak için tepki verdiğinin bir işaretidir. Enjeksiyon bölgesinde ağrı, şişme veya kızarıklık Tetanoz aşısının en sık görülen yan etkisi enjeksiyon bölgesinde aşının yapıldığı noktada şişme, kızarıklık ve ağrıdır. Aşıyı vurulan her 10 kişiden 8’inde görülür. Panik yapmayı gerektiren bir durum değildir ve genellikle en çok 2 ila 3 gün içinde kendiliğinden geçer. Hafif ateş Tetanoz aşısı sonrası ateş yaygın görülen bir diğer yan etkidir. 38 dereceye kadar hafif ateş yükselmesi sık görülür. Çoğu zaman ciddi bir sağlık riski oluşturmaz ve kendiliğinden geçer. Yine de reçetesiz olarak satılan ağrı kesici-ateş düşürücü ilaçlar kullanılarak rahatlama sağlanabilir. Baş ağrısı ve vücut genelinde ağrılar Tetanoz aşısının yaygın görülen hafif şiddetli yan etkilerinden bir diğeri baş veya vücut genelinde ağrıdır. Ağrı ve sızılar çok rahatsız ediyorsa, ibuprofen gibi reçetesiz bir ağrı kesici alınabilir. Ayrıca bol sıvı almak ve dinlenmek anahtardır. Halsizlik ve yorgun hissetmek Aşı sonrası bir süreliğine kendinizi yorgun hissetmeniz normaldir. Tetanoz aşısı sonrası her 4 kişiden 1’inde görülür. Daha önce belirttiğimiz yan etkilerde olduğu gibi vücudun tetanoza karşı bağışıklık oluşturmak için çalıştığının bir işaretidir. Bu süre zarfında yorucu aktivitelerden kaçının ve istirahat edin. Bulantı, kusma ve ishal Tetanoz aşısının ardından mide bulantısı, kusma ve ishal gibi semptomlar, aşının hafif dereceli yan etkisi olarak kabul edilir. Bununla birlikte, bu yan etkiler aşıyı vurulan her 10 yetişkinden 1’inde görülür. Mideyi fazla zorlamayacak besinleri tüketin, istirahat edin ve bol su için. Tetanoz Aşısının Nadir Görülen Ciddi Yan Etkileri Tetanoz aşısının ciddi yan etkileri çok nadir görülür. Bununla birlikte, aşağıdaki belirtiler sizde varsa tıbbi yardıma ihtiyaç duyabileceğiniz için en yakın sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Nefes almada ve yutmada güçlük Kalp atışında hızlanma Yüz, göz ve solunum yollarında şişlik Baş dönmesi Boğazda, ayaklarda ve ellerde şiddetli kaşıntı Kurdeşen Enjeksiyon bölgesinde durdurulamayan kanama, anormal derecede şişlik veya tahammülü zor ağrı. Kimler Tetanoz Aşısı Olmamalıdır? Tetanoz aşısı nüfusun büyük bir kısmı için güvenli olsa da bazı istisnai kişiler bu aşıdan kaçınmalıdır. Bu nedenle, eğer aşağıdakilerden biri sizin için geçerliyse, aşıyı yaptırmadan önce doktorunuzla konuşmayı unutmayın. Daha önceki tetanoz aşısının ardından ciddi bir alerjik reaksiyon yaşadım Çocukluk dönemimdeki tetanoz aşısı sonrasında ciddi nöbetler veya koma yaşadım Guillain Barre Sendromu GBS hastalığım var Aşının yapılacağı gün kendimi hasta hissediyorum Tetanoz Aşısından Sonra Banyo Yapılır mı? Aşı sonrası duş almak, denize veya havuza girmek gibi konular çoğu insanın kafasında soru işaretleri oluşturabiliyor. Verem aşısı dışındaki tüm aşıların ardından banyo yapılabilir. Bir başka ifadeyle, enjeksiyon yapılan bölgenin su ile temasında hiçbir sakınca yoktur. Gebelikte olup olmadığına bakılmaksızın tetanoz aşısı sonrası banyo yapılabilir. Bu konuda yalnızca verem aşısının istisnai bir durum olduğunu unutmamak gerekir. Sonuç Tetanoz aşısının yan etkileri genellikle hafiftir ve en fazla birkaç gün içinde kendiliğinden geçer. Bununla birlikte, aşı olduktan sonra çoğu yetişkin bu yan etkilerin hiçbirini yaşamaz. Ciddi yan etkileri ise oldukça nadir olmasına rağmen tıbbi yardım alınması gerekebilir. Tetanoz hastalığının herhangi bir tedavisinin olmadığını ve bu konudaki en önemli silahın tetanoz aşısı olduğunu unutmayınız. Tetanoz ve diğer aşılar hakkında sizi en iyi bilgilendirecek kişi doktorunuzdur. Aklınıza takılan soruların cevabını almak için doktorunuza danışmaktan çekinmeyin. Sağlık Trombotik Trombositopenik Purpura TTP Hastalığı Kısaltması TTP olan trombotik trombositopenik purpura, kan pıhtılarının oluştuğu, özellikle beyin, böbrek ve kalpteki en küçük kan damarlarını tıkayabilen, ciddi organ hasarına yol açabilen, çok nadir görülen ve yaşamı tehdit eden bir kan pıhtılaşma bozukluğudur… Makaleye Genel Bakış TTP Hastalığı Nedir? Görülme Sıklığı TTP Hastalığı Belirtileri TTP Hastalığının Nedenleri TTP Hastalığının Teşhisi TTP Hastalığının Tedavisi TTP Hastalığı Nedir? Trombotik trombositopenik purpura TTP, özellikle beyinde, kalpte ve böbreklerde en küçük kan damarlarını tıkayan, böylece kan pıhtılarının oluştuğu çok nadir görülen ve yaşamı tehdit eden bir hastalıktır. Oluşması durumunda, kişide ciddi organ hasarı meydana gelebilir. Çoğu durumda, otoantikorların, yani vücudun kendi dokusuna yönelik antikorların kanın pıhtılaşmasında önemli bir enzime saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. TTP’nin klinik tablosu, kandaki trombosit sayısında azalma, kırmızı kan hücrelerinin yıkımı hemoliz nedeniyle düşük hemoglobin değeri Hb değeri ve küçük damarlarda sayısız küçük pıhtı ile karakterizedir. Hızlı teşhis önemlidir. Hastalık zamanında tespit edilirse, kan plazması değiştirilerek etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Kaynak Görülme Sıklığı Trombotik trombositopenik purpura çok nadir görülen bir hastalıktır. Ortalama olarak, her yıl milyon kişi başına yaklaşık 3 ila 7 kişi TTP geliştirir. Hastalık en sık 30 ila 40 yaşları arasında görülür. Ortalama olarak, kadınlar erkeklerden daha sık etkilenir. İstatistiksel olarak konuşursak, Afrika kökenli insanların ve hamile kadınların hastalığa yakalanma olasılığı daha yüksektir. TTP Hastalığı Belirtileri Kan pıhtıları farklı organlarda oluşabileceğinden, semptomlar büyük ölçüde değişir. Ortaya çıkan şikayetlerin ortak noktaları, etkilenenlerin ciddi şekilde hasta olmaları ve hastaneye kaldırılmaları gerektiğidir. Trombotik trombositopenik purpura ile aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir Kan pıhtıları nedeniyle bağırsaklarda veya midede kan akışı bozulursa mide ağrısı, karın ağrısı ve muhtemelen kusma meydana gelir. Böbrekler etkilenirse, akut böbrek yetmezliği oluşabilir. Kalp etkilenirse, anormal kalp ritimleri veya göğüs sıkışması yaşanabilir. Ciltte yamalı, küçük kanamalar da olabilir. Derideki mor lekeler hastalığa adını verir. Beyne giden kan akışı bozulduğunda, felce benzer semptomlar ortaya çıkabilir. Hastalık ayrıca kırmızı kan hücrelerini eritrositler de yok ederek anemiye neden olur. Buna hemolitik anemi denir. Semptomlar anemi ile uyumlu halsizlik ve yorgunluktur. TTP Hastalığının Nedenleri Hemolitik üremik sendrom HÜS gibi, trombotik trombositopenik purpura da trombotik mikroanjiyopati olarak adlandırılır. Küçük kan pıhtılarının oluşumu en küçük kan damarlarındaki kan akışını bozarak, oksijen eksikliğinden dolayı damarların beslediği dokuya zarar verir. Eritrositler kırmızı kan hücreleri de damar tıkanıklıklarından mekanik olarak zarar görür. Mevcut bilgilere göre, TTP’ye çinko proteaz ADAMTS13’teki bir kusur neden olur. Bu çinko proteaz normalde kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynayan von Willebrand faktörünü böler. ADAMTS13 proteaz aktivitesi doğal seviyesinin yüzde 10’unun altına düştüğünde, vücudun en küçük damarlarında kan pıhtıları oluşur, onları tıkar ve dokulara yetersiz oksijen verilmesine neden olur. Mevcut bir genetik yatkınlık durumunda, ADAMTS13 proteazındaki bir eksikliğe ek bir tetikleyici faktör örneğin bir enfeksiyon neden olabilir. Ek olarak eksiklik, vücudun kendi bağışıklık sisteminin ADAMTS13 proteazına karşı antikorlar oluşturduğu bir otoimmün hastalığın sonucu olabilir. Şimdiye kadar, farklı TTP biçimlerinin genel olarak tanınan bir sınıflandırması yoktur. Bununla birlikte, genellikle idiyopatik, ikincil ve ailesel TTP arasında bir ayrım yapılır İdiyopatik TTP İdiyopatik TTP durumunda, hastalık için doğrudan bir tetikleyici tanımlanamaz. Çoğu TTP hastalığı vakasında durum budur. Bununla birlikte, bunun çinko proteaz ADAMTS13’e veya trombositlerin yüzeyindeki spesifik bir proteine karşı antikorların geliştiği bir otoimmün hastalık olduğundan şüphelenilmektedir. İkincil TTP Vakaların yaklaşık yüzde 15’inde belirli bir tetikleyici faktör tanımlanabilir. Örnekler arasında hamilelik, kemik iliği nakli, bulaşıcı hastalıklar HIV, bartonelloz, kanser mide adenokarsinom, otoimmün hastalıklar sistemik lupus eritematozus ve bazı ilaçlardır siklosporin, ovulasyon inhibitörleri, mitomisin. Ailesel TTP Ailesel TTP’nin Upshaw-Schulman sendromu olarak da adlandırılır nedeni, ADAMTS13 genindeki genetik bir kusurdur. Bu gen, ADAMTS13 çinko proteazının üretiminde önemli bir rol oynar. Bu genin otozomal resesif bir şekilde kalıtılan yaklaşık 40 farklı mutasyonu bilinmektedir. Ailesel TTP doğumdan kısa bir süre sonra fark edilir hale gelir ancak semptomların şiddeti büyük ölçüde değişir. Bu nedenle, bazı hastalar hayatlarının geri kalanında hastalıklarını fark etmezler. Bununla birlikte, bazı hastalar ömür boyu tedavi gerektirir. Akut bir TTP atağı geçirme riski ateş, ishal, enfeksiyonlar, hamilelik ve cerrahi müdahalelerle artar. TTP Hastalığının Teşhisi Anamnez tıbbi görüşme, hastada akut TTP alevlenmesini tetikleyebilecek belirli risk faktörlerinin örn. enfeksiyonlar, ateş bulunup bulunmadığı hakkında bilgi sağlar. Ayrıca herhangi bir nörolojik semptomu belirlemek için fizik muayene yapılır ve nörolojik durum kaydedilir. Kan testleri genellikle trombositopeni kan trombositlerinin eksikliği ve anemiyi ortaya çıkarır. Periferik kan yayma testinde, tıkanmış kılcal damarlar nedeniyle eritrositlerde mekanik hasar olduğunu gösteren sözde fragmanositler tespit edilebilir. Kan plazmasındaki von Willebrand faktörünün jel elektroforetik multimer analizi kullanılarak, ADAMTS13 proteazın azalmış aktivitesi saptanabilir. Ailesel TTP’den şüphelenilmesi durumunda, gerekirse genetik bir testle doğrulanabilir. TTP Hastalığının Tedavisi Akut bir trombotik trombositopenik purpura atağı, acil müdahale gerektiren yaşamı tehdit eden bir durumdur. En başarılı tedavi, hastaya bir donörden kan plazmasının verildiği plazmaferezdir. Sonuç olarak, eksik ADAMTS13 proteazı hastanın kanına verilir. Vakaların yüzde 90 kadarında bu tedavi, akut alevlenmenin azalmasına neden olur. Plazma birkaç kez değiştirilir ve ek ilaçlar da uygulanabilir. O sırada alınan ancak TTP’yi tetikleyebileceğinden şüphelenilen ilaçlar kesilir. Bu işlem bu nedenle ortalama iki ila üç saat sürebilir ve normalde çok nadiren istenmeyen yan etkilere sahiptir. Enfeksiyon gibi altta yatan bir hastalık varsa bu da tedavi edilir. Bu tedaviden sonra trombosit sayısı 6 ay boyunca laboratuvarda düzenli olarak analiz edilecektir. Bir nüksetme şüphesi varsa, tedaviye hızla devam edilebilir. Kronik ise, uzman dalağın cerrahi olarak çıkarılmasını önerebilir. Sonuç olarak, eksik dalağın bağışıklık sonuçlarını telafi etmek için pnömokok, meningokok ve Haemophilus influenzae B’ye karşı aşılar yapılır. Vücudun bağışıklık sistemi, glukokortikoidlerin yardımıyla bastırılabilir. Bu da ADAMTS13 proteazına karşı otoantikorları olan hastalarda semptomlarda iyileşmeye yol açar. Ek olarak, antikor üreten B hücreleri üzerinde etkili olan monoklonal antikor rituksimabın uygulanması, ADAMTS13 proteazına karşı antikor üretimini azaltabilir. Sağlık Akela Forte Jel Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır? Akela Forte Jel, sivilce tedavisinde kullanılan şeffaf renkli topikal bir ilaçtır. Bir tür antibiyotik olan jelin etkin maddesi eritromisin, sivilce ve aknelere neden olan bakterileri öldürerek çalışır. Makaleye Genel Bakış Akela Forte %4 Jel Nedir, Ne İçin Kullanılır? Eritromisin nasıl çalışır? Akela Forte Jel Nasıl Kullanılır? Akela Forte Jel Yan Etkileri Bu İlacın Sivilceleri Yok Etmesi Ne Kadar Sürer? Eritromisin sivilce için tek seçeneğim mi? Hamilelik ve Emzirme Döneminde Akela Forte Jel Akela Forte %4 Jel Nedir, Ne İçin Kullanılır? Doktorunuz, Akela Forte Jel kullanmanızı önerdiyse muhtemelen bakteri kaynaklı sivilcelerden muzdarip olmalısınız. Zira, bu jelin etkin maddesi olan eritromisin, sivilce ve akne oluşumunda çoğu zaman birincil suçlu olan bakterileri öldürmek için kullanılan bir tür antibiyotiktir. Tek başına veya sivilce için cilde uygulanan ya da ağızdan alınan bir veya daha fazla ilaçla birlikte kullanılabilir. Eritromisin nasıl çalışır? Eritromisin, makrolitler grubuna giren bir tür antibiyotiktir. Bu antibiyotik, iltihaplı sivilcelerin birincil suçlusu olan bakteri türü propionibacterium acnes’e saldırarak çalışır. Yaygın bir bakteri türü olan p. acnes, ciltteki yağ bezlerinin ürettiği sebumla beslenir. Yağ bezlerini tahriş eden, iltihaplandıran ve lekelere neden olan atık ürünlerle birlikte yağ asitleri üretir. Eritromisin, bakteri sayılarını kontrol altına alarak yağ bezlerinin iltihaplanmasını önler ve cildin iyileşmesini sağlar. Sonuç olarak, Akela Forte %4 Jel, içeriğindeki eritromisin sayesinde sivilcelere neden olan bakterileri öldürmekle birlikte, kızarıklık ve iltihaplanmayı azaltmaya yardımcı olur. Eritromisine ek olarak Akela sivilce jelinde bulunan diğer maddeler etanol, hidroksi propil selüloz ve bütil hidroksi toluendir. Akela Forte Jel Nasıl Kullanılır? Bu ilacı dermatologunuzun veya eczacınızın önerdiği şekilde kullanın. Ancak, uzman biri tarafından kullanımına yönelik bilgilendirme yapılmadıysa aşağıdaki adımları izleyin. Akela Forte Jel sabah ve akşam olmak üzere günde 2 kez uygulanır. Sivilceli bölge yıkanıp kurulandıktan sonra ince bir tabaka olacak şekilde nazikçe sürülür. Bu jelin %2 ve %4 olan formülleri mevcuttur. Tedaviye ilk olarak %4 olan Akela Forte %4 Jel formülle başlanması ve 8 haftalık tedavinin sonrasında iyileşme görüldüğünde %2’lik formülle devam edilmesi önerilir. Uygulama esnasında ağız, göz ve burun deliklerinin içine sürülmemeli, kazara bulaşırsa bol suyla yıkanmalıdır. Birkaç haftalık kullanımla iyileşme gözlemleyebilirsiniz. Ancak, ilacın tam etkisini görmeniz için 10 ila 12 hafta kullanmanız gerekebilir ve tam bir tedavi süresi 3 ila 6 ay arasında sürebilir. 3 – 4 hafta boyunca düzenli kullanmanıza rağmen sivilcelerinizde iyileşme görmüyorsanız veya daha fazla şiddetleniyorsa doktorunuzla konuşun. Akela Forte Jel Yan Etkileri Bu jel genellikle tıbbi müdahale gerektirmeyen hafif yan etkilerden daha fazlasına neden olmaz. İstenmeyen hafif etkilerinden bazıları, kızarıklık, kaşıntı, hafif ağrı, batma – yanma hissi, pul pul döküntü, cilt kuruluğu ve ardından yağlanmadır. Akela Forte Jel kullanan çoğu kişide ciddi bir yan etki görülmez. Bu kremin faydalarının olası yan etki riskinden daha fazla olduğu için doktorunuz tarafından reçetelendiğini unutmayın. Sorumluluk reddi olarak amacımız işinize yarayacak en doğru bilgileri sunmaktır. Ancak, söz konusu tıbbi tedaviler olduğunda ilaçlar herkesi farklı etkileyebileceğinden, burada yazılanların olası yan etkiler dahil eksiksiz olduğunu garanti edemeyiz. Bu nedenle, herhangi bir ilacın kullanımında doktorunuzun veya eczacınızın talimatlarını esas alın. Kullanmadan önce kutu içinden çıkan prospektüsü anlayarak okuduğunuzdan emin olun. Bu İlacın Sivilceleri Yok Etmesi Ne Kadar Sürer? Sivilcelerinizden kurtulmak için 3 ila 4 ay boyunca Akela Forte eritromisin veya benzer bir antibiyotik tedavisi kullanmayı beklemelisiniz. İlk haftalarda veya günlerde iyileşmeler görebilirsiniz, ancak ilacı belirtilen şekilde uygulamaya devam edin. Şiddetli akne vakalarında dört aydan fazla kullanmanız gerekebilir. Eritromisin topikal tedavilerini 12 hafta boyunca veya doktorunuzun önerdiği süre boyunca günde 2 kez sabah – akşam uygulayın. Eritromisin sivilce için tek seçeneğim mi? Topikal olarak cilde uygulanan eritromisin sivilceler için tek başına kullanılabilen bir tedavi olsa da tek alternatifiniz değildir. Aslında, tretinoin ve eritromisinin bir arada kombinlendiği Eritretin Jel gibi daha etkili olabilecek farklı seçenekleriniz vardır. Kaynak Topikal eritromisin yalnızca akneye neden olan bir faktörü hedefler; bakteriler. Cilt hücrelerinin anormal şekilde dökülmesi ve gözenek tıkanıklıklarının gelişmesi gibi akne patlamalarından sorumlu olan başka faktörler de vardır. Ancak bunlar topikal eritromisinin tam olarak ele almadığı bir şeydir. Daha da önemlisi, antibiyotik direnci, özellikle akne için topikal antibiyotikler ve eritromisin ile ilgili büyük bir sorundur. Sivilceye neden olan bakteri ilaca alışmış ve zamanla etkisiz hale gelmiş olabilir. Öte yandan, dermatoloğunuz Akela Forte Jel kullanmanızı önerdiyse başka arayışlara girmemeniz önemlidir. Zira, sizin için en uygun tedavinin ne olduğu konusunda en iyi bilgiye sahip olan doktorunuzdur. Sivilce dahil olmak üzere tüm sağlık sorunlarınızda size en iyi ve yalnızca doktorunuzun yardımcı olabileceğini unutmayın. Hamilelik ve Emzirme Döneminde Akela Forte Jel Akela Forte jelin hamile kadınlar üzerindeki etkilerini gösteren veriler yetersizdir. Bununla birlikte, gebe hayvanlar üzerinde yürütülen çalışmalarda zararlı etkiler gözlemlenmemiştir. Ancak yine de gebe kadınlarda dikkatli olunmalı ve doktor onayıyla kullanılmalıdır. Bu jelin etkin maddesi olan eritromisinin anne sütüne geçtiği bilinmektedir. Fakat, topikal olarak anneye uygulanan jelden süte geçebilecek miktar tolere edilebilir düzeydedir ve bebek üzerinde herhangi bir olumsuzluğa neden olması beklenmemektedir. Buna rağmen, emziren anneler Akela Forte kullanmadan önce doktorlarına danışmalı, uzman onayı olmadan emzirme laktasyon döneminde kullanılmamalıdır. Akela Forte içerisinde 30 gram jel bulunan alüminyum tüplerde satışa sunulur. 25 derecenin altındaki direkt güneş görmeyen serin bir yerde saklanmalı, dondurulmamalıdır. Sağlık Hunter Sendromu MPS II Nedir? Hunter sendromu, kusurlu veya hatta eksik bir enzim nedeniyle belirli moleküllerin yeterince parçalanmadığı, nadir görülen kalıtsal bir metabolik hastalıktır. Hastalığın hafif ve şiddetli seyri arasında bir ayrım yapılır. Şiddetli bir seyir durumunda, zihinsel gelişimi etkileyebilecek merkezi sinir sistemi de etkilenir… Makaleye Genel Bakış Hunter Sendromunun Tanımı Hunter Sendromuna Ne Sebep Olur? Hunter Sendromunun Belirtileri Hunter Sendromu Tedavi Edilebilir mi? Hunter Sendromu Önlenebilir mi? Hunter Sendromunun Tanımı Mukopolisakkaridoz tip II MPS II olarak da bilinen Hunter sendromu, neredeyse yalnızca erkek çocukları etkileyen ve yaşamı tehdit eden kalıtsal bir hastalıktır. Vücudun herhangi bir bölümünü etkileyebilir ve çeşitli şikayetlere neden olabilir. Belirtiler her hasta için farklıdır. Bu nedenle, hastalığın tek bir tipik seyri yoktur. Hunter sendromu, mukopolisakkaridozlar veya MPS hastalıkları grubuna aittir. Bir enzimin hatalı veya tamamen eksik üretimi nedeniyle, belirli metabolitler mukopolisakkaritler veya glikozaminoglikanlar doğru şekilde parçalanamaz. Parçalanmayan mukopolisakkaritler hücrelerde birikir ve bu da bozukluklara ve bazen ciddi semptomlara yol açar. Birikintiler birçok farklı vücut hücresini etkileyebilir ancak çoğu zaman iskeleti, merkezi sinir sistemini, iç organları, cildi ve kalbin iç astarını etkiler. Kaynak Hunter Sendromuna Ne Sebep Olur? Hunter sendromuna X kromozomundaki bir mutasyon neden olur. İduronat-2-sülfataz enziminin sentezi için gen kusurludur. Enzim ya hiç sentezlenmez ya da sadece sınırlı bir etki ile sentezlenir. İduronat-2-sülfataz, sülfat grubunun dermatan ve heparin sülfattan ayrılmasından sorumludur. Sağlıklı bir insanda, glikozaminoglikanlar, iduronat-2-sülfataz enzimi tarafından parçalanır. Hunter hastalığından etkilenen hastalarda, iduronat-2-sülfatazın yetersiz aktivitesi, sürekli artan glikozaminoglikan birikintilerine yol açar. X’e bağlı kalıtım nedeniyle, neredeyse sadece erkek çocuklar bu hastalıktan etkilenir. Hunter sendromu, X kromozomundaki kusurlu bir gen yoluyla çocuğa aktarılır. Kızlar iki X kromozomuna sahiptir. Bununla birlikte, erkeklerin bir X kromozomu ve bir Y kromozomu vardır. Y kromozomunu hep oğullarına geçirdikleri için hastalık babadan oğula geçmez. Hastalıklı babaların tüm kızları, her zaman babalarının X kromozomunu aldıkları için kusurlu gen varyantının taşıyıcılarıdır. Hunter Sendromunun Belirtileri Hunter sendromunun belirtileri ve seyri karmaşıktır. Hastalığının belirtileri, ne kadar hızlı ilerledikleri ve ne kadar şiddetli olduklarına bağlı olarak her insan için farklıdır. Belirtilerin çoğunun yaygın çocukluk hastalıkları olduğunu bilmek önemlidir. Hunter sendromunu işaret edebilecek şey bunların birleşimidir. Tüm hastalarda tüm belirtiler görülmez ve bunlar da farklı hızlarda ilerler. Bu nedenle, hastalığın tüm hastalar için aynı olan klasik bir seyri yoktur. Hunter sendromunun nöronopatik olmayan ve nöronopatik olan şeklinde iki tipi vardır. Her iki tipin de özelliği, genişlemiş karaciğer ve dalak, solunum yollarının tekrarlayan enfeksiyonları ve derinin kalınlaşmasıdır. Ayrıca, yüz hatlarında kabalaşma, büyüme bozuklukları ve eklem hareketlerinde kısıtlılık fark edilebilir. Hunter sendromu aynı zamanda işitme ve görme bozukluklarına da yol açabilir. Nöronopatik seyir genellikle yaşamın 2 ila 4 yaşları arasında belirtiler gösterirken, nöronopatik olmayan daha hafif seyirde belirtiler genellikle daha sonra çocuklukta kendini göstermeye başlar. Hunter Sendromu Tedavi Edilebilir mi? Hunter sendromu genetik bir hastalık olduğu için nedensel bir tedavi mümkün değildir. Bazı vakalarda kök hücre nakli olasılığı mümkündür. Bir tedavinin başarısı hastadan hastaya değişir. Ayrıca şiddetine de bağlıdır. Eksik enzimin dışarıdan infüzyon yoluyla vücuda verildiği enzim replasman tedavisi de mevcuttur. Bu terapi ile normal bir yaşam beklentisi elde edilebilir. Tedavi ömür boyu sürmelidir. Erken teşhis ve tedaviye erken başlanması ve terapinin tutarlı bir şekilde uygulanması tedavinin gidişatını olumlu yönde etkileyen önemli faktörlerdir. Ancak ileri vakalarda, terapi bazen artık umut verici değildir. Buradaki amaç semptomları hafifletmektir. Hematopoetik kök hücre nakli veya gen tedavisi gibi yeni araştırılan tedavi biçimleri, şu anda deneysel olarak kabul edilmektedir. Hastalığın seyri hastadan hastaya çok değişkendir. Ancak hastalık tedavi edilmezse, ağır vakalarda beş yaşından önce ölüme neden olabilir. Bununla birlikte, özellikle nöronopatik olmayan Hunter sendromu türleri, enzim replasman tedavisi ve ortaya çıkan hastalığın semptomlarının tedavisi ile birlikte çok iyi bir şekilde tedavi edilebilir. Nörolojik şikayetlerde hedefe yönelik fizyoterapi ve fiziksel aktivite genel durumu olumlu yönde etkileyebilir. Jimnastik ve yüzme gibi nazik sporlar, etkilenen uzuvların hareketliliğini korumaya veya geliştirmeye yardımcı olur. Akut kalp yetmezliği gibi tıbbi acil durumlar, Hunter sendromunda sıklıkla ortaya çıkabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve diğer hastalarla konuşma ile desteklenen kapsamlı terapötik tedavi, hastanın yaşam kalitesini iyileştirebilir. Kural olarak, etkilenenlerin semptomlar, şikayetler, nedenler ve sonuçlar hakkında yeterince bilgi sahibi olmaları hastalıklarıyla daha iyi başa çıkmalarına yardımcı olur. Hunter Sendromu Önlenebilir mi? Hunter sendromunu önlemek mümkün değildir. Kalıtsal bir hastalıktır. Ailede daha önce bu hastalık vakaları ortaya çıkmışsa ve çocuk sahibi olma isteği varsa, riskin değerlendirilebilmesi için genetik danışmanlık alınmalıdır. Prenatal genetik testler de mümkündür. Hastalık zaten mevcutsa, kapsamlı muayenelerin yapılması önemlidir. Amniyotik sıvı testi ve koryon villus biyopsisi, hamilelik sırasında Hunter hastalığı geninin bebekte kusurlu olup olmadığını belirlemek için de kullanılabilir.
Tetanos ya da kazıklı humma, gram-pozitif, anaerobik bir basil olan Clostridium tetani bakterisinden ileri gelen, çizgili kaslarda uzun süreli sertleşme ve kasılmayla belirginleşen toksik, ölümcül bir enfeksiyon hastalığıdır. Toprakta yaşayan Clostridium tetani, derideki bir yara, çizik vb portantre aracılığıyla organizmaya girmesinden kaynaklanan hastalıkta, kuluçka süresi 8-16 gündür. Tetanos hastalığı bu kuluçka döneminden sonra çene kasılmasıyla ortaya çıkar ve bu kasılma tüm vücuda yayılır. Tetanos aşısı yapılmazsa tetanos hastalığına yakalanan kişi ölebilir. Dikkat! Bazı uzmanlar tetanos hastalığının sadece paslı obje yaralanmalarından değil, genel çizik ve yaralanmalardan da ortaya çıkabileceğini, bu sebeple düzenli olarak her 5-10 yılda bir aşı olunmasını öneriyorlar. Bu nedenle tetanos aşısı, vakadan sonra ilk 24 saat içinde mutlaka yaptırılmalıdır. Vaka dışında ise tetanos aşısını 10 yılda bir yaptırmanız sizi koruyacaktır. Özellikle paslanmış metallerin neden olduğu hafif yaralanma olaylarında dahi hastaneye başvurmak çok önemlidir. Korunmak için; Paslı yüzeylere temas etmemek, Yaraların antiseptik solüsyonlarla temizlenmesi, Kapalı ortam oluşturabilecek yaraların oksijenli su ile dezenfekte edilmesi, Tetanos aşısı olmak gerekmektedir. Not Tetanos aşısı sol veya sağ omuzdan yapılır, aşı olmak için aç yada tok olmanız önemli değildir. Aşıdan sonra 2 gün duş almamalısınız. Bazı bünyelerde aşıdan sonra 1-2 gün kas ağrıları görülebilir. Ve eğer olay yeniyken hastanenin Acil servisine giderseniz ücretsiz olarak iğnenizi yaptırabilirsiniz. Eczanelerde iğne fiyatı 15-30 TL aralığında değişebilir. Aşının Koruyuculuğu; Aşının en etkili olduğu dönem ilk beş yıldır. Bu süre zarfında aşının hastalıklara karşı daha fazla dirençli olduğu, beş yıl sonrasında ise bu etkinin azaldığı görülmektedir. Tetanos belirtileri; Çene Kası Sertleşmesi Tetanosda genel olarak ilk belirti, çeneyi kontrol eden kaslarda spazmlar oluşmasıdır. Spazm sırasında kaslar katıdır ve çene kapalı şekilde sıkıca kilitlenir. Çene kaslarında ki kasılmalar sebebiyle salya akması tetanos belirtilerinden biridir. Boyun Sertleşmesi Tetanos zehri vücutta aşağı doğru indikçe diğer organlarda tetanos belirtileri göstermeye başlar mesela; çene ve yüz spazmlarını boyun sertleşmesi izler. Yutkunma Zorluğu Boyun sertleşmesinden kısa bir süre sonra yutkunma zorlukları tetanos belirtisi olarak baş gösterebilir. Yutkunmayla ilgili kaslardaki spazmlar yutkunma için gerekli bu işbirliğini bozduğu için yutkunma zorlukları baş gösterir. Solunumda meydana gelen güçlükler Ateşle birlikte terleme ve baş ağrısı Yüzdeki Spazmlar Yüzde oluşan spazmlar da yine tetanosun erken dönem belirtileri arasındadır. Çene kaslarındaki spazmlarla aşağı yukarı aynı anda başlar. Yüzdeki kas spazmları doğal olmayan yüz ifadelerine yol açar. Ağız çevresindeki spazmlar kişinin yüzünde tuhaf bir gülümseme ifadesi oluşmasına neden olabilir. Genellikle midede gerçekleşen istemsiz ağrılı kasılmalar Tansiyon yükselmesi ve yüksek kalp hızı Vücudun genelinde ağrılı kas tutulmaları ve idrar tutamama Merak Edilen Hamilelikte tetanos aşısı aç karnına mı yapılır? Tok karnına mı yapılır? Sorunuzun Cevabı Aç yada tok olmanız fark etmez. Merak Edilen Kedi ve köpek ısırığında da tetanos aşısı yapılır mı? Sorunuzun Cevabı Evet, 1 doz tetanos, 4 doz kuduz aşısı yapılır.
tetanoz asisi olduktan sonra banyo